Öğrencilerimizin 21. yüzyılda temel beceriler; yaratıcılık, eleştirel düşünme, iletişim ve işbirliği gibi beceriler etrafında birleşmesini sağlamak, teknolojiyi bir araç olarak kullanabilen, üreten bireylerin gelişimini desteklemek, girişimci bireylerin önünü açmak, öğrencilerin kod yazma becerilerini geliştirmek, avantajlı ve dezavantajlı bölgelerde yaşayan öğrencileri aynı fırsat noktasında birleştirmek amacıyla her yıl Ankara Altındağ Cebeci Ortaokulu ulusal düzeyde oyun kodlama yarışması düzenliyor.
Bu yıl 2. si düzenlenen “Ulusal Oyunumu Kodluyorum” yarışmasına Ticaret Borsası Ortaokulu adına katılarak “Harezmi Şehri” ve “Sandık Peşinde” isimli oyunlarla 774 oyundan ilk 30 oyun arasına girerek 25 Nisan 2019 tarihinde Ankara’da düzenlenen finalde yarışma başarısı gösterdik.
5 öğrencimle birlikte finallerde yarışmak hem benim, hem de öğrencilerim için çok büyük bir tecrübe oldu. Bize bu imkanı veren Cebeci Ortaokulu’na ve organizasyon ekibine teşekkür ediyoruz. Bir devlet okulunun ülke çapında böyle bir yarışma düzenlemesi gerçekten çok büyük bir başarı. Bunu özellikle vurguladıktan sonra yarışmayla ilgili tecrübelerimi aktarmak istiyorum.
Başvuru: EBA üzerinden online olması çok iyi bir düşünce ve katılımı da olumlu etkiliyor.
Şartname: Yeterince açık ve anlaşılır. Ancak şartnameye değerlendirme jürisinin de uyduğunu söyleyemeyeceğim.
Finale Katılım: Tabi ki okulun imkanları kısıtlı olabilir ancak 12 tane sponsorun bulunduğu bir yarışma finaline çok daha iyisi yakışırdı. (karşılama, barınma, yemek ve extra etkinlikler (gezi falan)).
Değerlendirme Jürisi: 11 kişiden oluşan ve çok değerli kurumlardan gelen jüri üyeleri değerlendirme yaparken bizleri ve yarışmaya katılan bütün arkadaşları şaşırtmayı başardılar. Şartnamede yazan hiçbir kriterin gözetilmediğini gözlerimizle gördük. Bu yarışmanın oyun kodlama yarışması olduğuna inancımızı yitirmemize neden oldular. Scratch la ilgili herhangi bir bilgilerinin olduğunu hissedemedik mesela. Hatta oyunu başlatıp başlatamayacaklarına (yeşil bayrak) dair ben de şüpheler oluştu. Bazı masaları değerlendirirken güle oynaya yarım saat zaman geçiren jüri (çöpten geri dönüşüme masası 🙂 ), bizim masaya geldiğinde bize 2 dakika süre vererek oyunumuzu anlatmamızı istediler. Bu bile tüm değerlendirmeyi zan altında bırakmaya yeter aslında. Bunun dışında ve daha önemlisi bu yarışmanın adı oyunumu kodluyorum olmamalı. Çünkü oyunlar ya da kodlar yarışmıyor maalesef. İki yıldır çevre kirliliği temalı oyunlar birinci oluyor. Oyununuzun mutlaka temalı olması lazım yoksa derece şansınız maalesef yok. Jürinin bunu baz aldığını düşünüyorum. Öyle kodlama olarak uçup kaçmanıza da gerek yok jüriyi o an etkilemesi ve şaşırtması daha önemli (mesela kuklanın ardarda rastgele 3 sayı söyleyip sonra sırasıyla bu sayıların kaç olduğunu size sorması gibi… (çöpten geri dönüşüme)).
Finale katılan bütün yarışmacılar olarak yapılan değerlendirmenin adaletli yapılmadığını gözlerimizle gördük. Yarışmayı düzenleyen ekipte görmüş olacak ki (ya hiç değerlendirme olmadı ya da yapılan değerlendirme çok saçma) finallerden bu yana neredeyse 3 hafta geçmesine rağmen hala 30 oyun arasında kaçıncı olduğumuzu ve kaç puan aldığımızı bilmiyoruz. Halbuki ilk 3 oyunun belli olması için geriye kalan 27 oyunun da puanı ve sırası belli olması lazım…
Toparlayacak olursak Cebeci Ortaokulunun jüriyi değiştirmesini ve bu yarışmanın büyüyerek devam etmesini istiyorum.
Dereceye giremeyen oyunlarımıza bakabilirsiniz.